Siz Hiç İşsiz Kaldınız Mı?

Nice insanlar gördüm anasından gülerken doğmuş. Bazı insanlar ise tabiri caizse dünyanın kahrını çekmek için gelmiş sanki dünyaya. Yanlış anlaşılmasın, maksadımız kadere karşı gelmek değil. Allah her insanı farklı özelliklerde yaratmış. Farklı bölgelere yerleştirmiş. Tanışıp anlaşsınlar, kaynaşsınlar diye. Fakat her ülkede doğan insanların kaderleri de farklı oluyor. Bazı bölgedeki insanlar ömür boyu mutlu ve müreffeh bir hayat sürerken, bazı bölgelerdeki insanlar da karnını doyurmak için bir ömür boyu çaba sarf eder durur.

Hayatta karşısına bazen fırsatlar çıksa da hayat her zaman gülmez onlara. Akşam yatarken, sabah kalkarken gününü nasıl geçireceğini düşünür. Her gün rızık bulabilmek umuduyla çıkar sokağa. Evde, eşi ve çocuğu; onun yolunu gözler akşam olunca. Zil çalınca, kapı heyecanla açılır anne ve çocuklar tarafından. Yüzdeki ifadeler durumu çok iyi anlatır durumu. Söz söylemeye hacet kalmaz. Mutluluk ifadeleri her şeyi anlatır. Konuşacak çok şey vardır artık. Ama bir de boyun bükük, surat asık ise tüm yüzler düşer aşağıya. Anne ve çocuklar soramaz durumu.

Evin her köşesi hüzünle kaplıdır. Ağızları bıçak açmaz. Korkar herkes olumsuz bir söz duymaktan. Sonuç anlaşılınca tüm hayaller bugün de suya düşmüştür. Çocuk için bir çikolata ve ayakkabı alma hayali, arkadaşlar ile babasıyla gurur duyma sevinci bir başka güne ertelenmiştir. Anne için durum daha da vahimdir. Evin pazar, yemek işleri, temel ihtiyaçlar hep para ile dönmektedir. Para da olmayınca anne için çileli bir gün başlar. Bir mühendis gibi projeler şekillenir zihninde. Önce bir evde olanlara bakar ne yapabilirim diye.

Son çare olarak Nuh'un gemisindekilerin kalan yemekler ile aşure yaptıkları gibi o da yapar evde kalan malzemelerle adı bile bilinmeyen yemekleri. Bu kısır döngü içerisinde hayat devam eder durur. Babanın zihninde ise bin tilki dolaşır iş bulabilmek için. Kimi baba sabahın erken saatlerinde koyulur yollara. Yürürken sanki arabalar, binalar üzerine üzerine gelir. Gözler hep döner durur çevrede. Dükkânların camlarına takılır bir iş ilanı görebilmek için. Bazen yorgunluktan bir bahçede çay içilir cepte kalan son harçlık ile. Bazı işsiz babalar farklı yöntemler dener iş bulabilmek için.

Teknolojinin imkânlarından yararlanırlar. Belki de eski telefon ve bilgisayarlardan iş ilanlarına bakar, kendilerine uygun bir iş bulabilmek için. Sabahtan akşama, akşamdan sabaha kadar bu böyle devam eder. İşsizliğin yanında bir uykusuzluk ve hareketsizlikten kaynaklanan stres gibi sıkıntılar eklenir dert listesine. Bazen de iş fırsatları çıkar insanın karşısına. İşsiz kalan insan ne olursa yaparım der. Yeter ki iş olsun evine ekmek parası getirecek, çocuğunun cebine harçlık koyacak, oyuncak alacak parası olsun.

Kovuldunuz!

                Bir de beterin beteri var tabi ki. Daha önceden bir iş ve meslek sahibi olmuş, hayatını belli bir düzene koymuş, tam rahat edeceğim derken; aklınızın köşesinden belki de hiç geçmeyecek bir kara haberle sarsılırsınız:” Görülen lüzum üzerine işten çıkarıldınız. Artık sizinle çalışmamız mümkün değil.” Başınızdan kaynar sular dökülür. Ne yapacağınızı bilemezsiniz. Bunu ailenize, dost ve arkadaşlarınıza anlatmanın zorluğunu yaşarsınız. Bu belki günlerce, haftalarca, aylarca sürebilir. Yeni bir hayat başlar sizin için.  Artık işsizsinizdir. Vefakâr dostlar teselli eder sizleri. Dost kara günde belli olur, dercesine. Mutluluk duyarsınız bu sözlerden. Dost sandığınız bazı insanlar da vardır ki; başınıza gelen bu durumdan sonra semtinize bile uğramaz. İşten çıkarıldıysa/kovulduysa vardır bir sebebi der. Bu sözleri duyunca da kahrolursunuz. Vefasızlık dostlardan gelmiştir. Artık yüzünü bile görmek istemezsiniz bu insanların. Artık dost ve arkadaş çevreniz değişmiştir. Buna bağlı olarak hayat tarzınızda da değişiklik olmuştur.

                Peki, bu durum nereye kadar devam edecek. Kestiremezsiniz. Bir ay da sürebilir, bir yıl da. Belki de daha fazla. İşsiz geçen zaman diliminde başka sıkıntılarda ortay çıkmıştır. Kiralık evde oturuyorsanız kira parası, okuyan çocuğunuz varsa eğitim öğretim masrafları, evin doğalgaz, elektrik, su telefon faturaları ve taksitler. Liste uzatılabilir. Tüm bu sıkıntıların altından kalkabilmek için iyi bir muhasebeci ve ev yönetimi uzmanı olmanız gerekmektedir.

İş Bulmak Zor Mu?

                                Yazılı ve görsel medyada işsizlik nedeniyle sıkıntı yaşayan insanların hayat hikâyeleri ile doludur. Bu sorunun cevabı, eğitim düzeyinize, cinsiyetinize, yaşınıza, yaşadığınız bölgeye göre değişiklik göstermektedir. Bazen eğitim düzeyi düşük olanlar, iş bulma noktasında daha avantajlı iken eğitimlilerin işsiz kaldığına şahit olursunuz. Diplomalı işsizler türer memleketin her köşesinde. İleriki dönemlerde işsiz kaldıysanız; bu defa da yaş sınırı çıkar karşınıza. Ayrıca bir takım kronik rahatsızlıklarla boğuşmak zorunda kalırsınız. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi sanayi, turizm ve eğitim sektörünün gelişmiş olduğu yerde ikamet ediyorsanız, iş bulma imkânı daha fazla olacaktır. ,ş bulma imkânı ayrıca cinsiyete göre de değişiklik göstermektedir. Eğer kadınsanız, iş bulmada biraz zorlanabilirsiniz. Bir de bulunduğunuz yer küçük bir yerleşim yeri ise iş bulmak için daha büyük şehirlere göç etmek zorunda kalabilirsiniz. Bu da beraberinde kira, ulaşım, eğitim masrafları, gecekondulaşma gibi daha farklı sıkıntılara neden olacaktır. Tüm bu zorluklara rağmen asla ümidinizi yitirmemeniz gerekir.

Kul Sıkışmayınca Hızır Yetişmez!

                Tüm umutlar tükendi derken bir anda telefonuz çalar ve size müjdeli haberi sunar. Size göre bir iş var. Çalışır mısın? Hayır demek mümkün mü? Ne olduğunu bile sormadan çalışırım dersiniz. İşin ne olduğunun, sürekli mi yoksa günü birlik mi olduğunun hiç önemi yoktur. Yukarıda söylediğimiz gibi, ne olsa yaparım dersiniz. Mutluluktan içiniz içinize sığmaz. Evde de bir neşe havası vardır. Artık bir işiniz ve bunun karşılığında bir maaşınız vardır. İşsizlik nedeniyle ertelediğiniz planlarınınız yapma imkânı olmuştur. İş görüşmesine gittiğinizde; işverenin her dediğine evet demek zorunda kalırsınız, karşı taraftan olumsuz cevap almamak için. Sonuçta anlaşılıp karar kılındıktan sonra başlarsınız yeni işinize. Artık yeni bir işiniz ve iş çevreniz olmuştur. İlk yapacağınız iş, bu güzel günü ailenizle mütevazı bir şekilde kutlamaktır. Kutlama sırasında çekilen aile fotoğrafına baktığınızda geçmişte yaşananlar film şeridi gibi geçer gözünüzün önünden. Tüm bunlar yaşanırken, bir taraftan da kendi mesleğinizle ilgili iş arayışlarına devam edersiniz.

                Türkiye gibi işsizlik oranının yüksek olduğu bir ülkede iş bulmak o kadar da kolay değildir. Devletin iş bulma konusunda resmi bir kurumu olsa da, vatandaş bu kurumun pek işe yaradığını düşünmez. Yapmış olduğunuz bir başvurunun cevabını alamazsınız uzun zaman. Hatta hiç cevap verilmez. Siz,  siz olun; önünüze çıkan fırsatları değerlendirin. Çünkü bazı fırsatlar hayatınız boyunca bir defa karşınıza çıkar. Bor’un pazarı geçtikten sonra çok beklemek zorunda kalabilirsiniz.

                İşsizlik nedeniyle yaşanan sıkıntıların üstesinden gelmek her babayiğidin harcı değildir. Bunun için sabır küpü olmanız, güçlüklerle mücadele ederken hemen pes etmemeniz gerekir. Ayrıca sevinçte ve hüzünde yanınızda olacak, sizi manen destekleyecek bir aileniz olması gerekir.  Sevinçler paylaşıldıkça çoğalır, üzüntüler ise paylaşıldıkça azalır.